Bundan tam 50 yıl önce Tokat’a bağlı Kızıldere köyünde THKP-C üyesi Mahir Çayan ve 10 yoldaşı; THKO üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek isterken, devlet tarafından katledildiler.
Kızıldere’nin de, Mahir’in de, ON’ların da isimleri; şiirlerde, şarkılarda, sloganlarda yaşatıldı. Deniz’in, Yusuf’un ve Hüseyin’nin de. Bir dönemin gençlik hareketinin öncüleri; üniversitelerden fabrikalara, fabrikalardan köylere taşmıştı çoktan.
Onlar; ne paramiliter çetelere, ne devletin baskılarına diz çökmeyen bir direngenlikle, bir daha silinmemek üzere bu topraklara sosyalizm tohumlarını serpiyorlardı. Bu yüzden devlet, bu öncüleri ortadan kaldırarak sosyalizm mücadelesini de ortadan kaldırmak istiyordu.
Denizler, Mahirler katledildi ancak her birisi katledilirken bu topraklara ve bizlere nasıl yaşanacağı kadar nasıl ölüneceğinin de mirasını bıraktılar.Kızıldere; yoldaşları yaşasın diye kendi canlarını ortaya koyan yoldaşlığın adıdır. Kızıldere, antiemperyalizme karşı savaşmanın adıdır. Kızıldere bizim için kavgada ve hayatta mahirleşmenin adıdır.
Bugün de AKP-MHP Faşist Bloku; sokakta, üniversitede, fabrikada başta gençlik olmak üzere toplumun bütün kesimlerine karşı baskı ve zor yöntemleriyle itaatkar bir toplum yaratmak istemekte, bütün memleketi sermaye için dikensiz bir gül bahçesine döndürmek istemektedir. Ancak ne işçi sınıfının, ne de gençliğin, tırnaklarıyla kazıyarak aldığı yaşamlarını, kan emicilere teslim etmeye niyeti yok.
Baskı ve zor varsa; direniş de vardı ve hep var olacak. Gücümüzü Kızıldere’den, haklılığımızı tarihten alıyoruz. Kızıldere’ye ve devrim için düşen bütün yoldaşlara sözümüz, düşlerindeki dünyayı yaratmaktır.
YOLDAŞLIKTA, ANTİ-FAŞİST, ANTİ-EMPERYALİST MÜCADELEDE; KIZILDERE 50 YILDIR SÖNMEYEN MEŞALEMİZDİR: MAHİRLEŞECEĞİZ!
Öğrenci İnisiyatifi Merkezi Koordinasyon